- veya, veyahut
- or ya da
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
ve — 1. Türk alfabesinin yirmi yedinci harfinin adı, okunuşu 2. bağ., Ar. ve İki kelime veya iki cümle arasına girerek aralarında bir bağ olduğunu anlatan söz Galiba bir vehme kapılıyorum ve galiba bir hastalık beynimi kemiriyor. A. Gündüz Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
İSM — (İsim) Ad, nâm. * Ist: Bilinen veya bilinmeyen, hissedilen veya hissedilmeyen herhangi bir şeyi birbirinden ayırmak, tanımak veyahut zihne getirmek için kullanılan söz veya lâfız. * Man: Tam mânalı ve hem mevzu, hem mahmul olabilen lâfızdır … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HASED — Başkasının iyi hallerini veya zenginliğini istemeyip, kendisinin o hallere veya zenginliğe kavuşmasını istemek. Çekememezlik. Kıskançlık. Kıskanmak.(Hasedin çaresi: Hâsid adam, hased ettiği şeylerin âkıbetini düşünsün. Tâ anlasın ki, rakibinde… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
yahut — bağ., Far. yā + ḫōd 1) Veya, ya da Artık bunları rüyanızda yahut romanlarda görebilirsiniz. Ö. Seyfettin 2) Bir düşünceden cayıldığında daha doğrusu, iyisi anlamlarında kullanılan bir söz Birleşik Sözler veyahut … Çağatay Osmanlı Sözlük
ARÂZİ-İ EMİRİYYE — Huk: Beytülmâle mahsus olup devlet tarafından şahıslara dağıtılan yerler. (Tarla, çayır, koru ve emsali gibi ARÂZİ İ EMİRİYYE İ MEVKUF Huk: Sadece hazine menfaatleri veya tasarruf hakları veyahut ikisi de bir hayır cemiyetine ayırılan miri arazi… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
EHALİ — (Ehl. C.) Bir memleket, şehir, kasaba köy veya semt veyahut da mahallede yerleşip oturanlar. * Avam, halk umum … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HASENAT — Güzellikler. İyi ameller. İyilikler. (Hasenât da ya kalb ile olur veya kalb ve beden ile olur; veyahut mal ile olur. A mâl i kalbinin şemsi imândır. A mal i bedeniyenin fihristesi namazdır. A mâl i mâliyenin kutbu zekâttır. İ.İ … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜVELLA — Muayyen bir dâvâyı veya ihtilafı hall için veyahut hakem, bilirkişi olmak üzere kadılar tarafından tayin eden salahiyetli kimse … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MİSAL — Bir şeyin benzer hali. Benzer. Örnek. * Düş. Rüya. * Ahlâk ve âdâbla ilgili kıssa ve hikâye. * Bir şeyin örneği ve sıfatı. Kısas. * Gr: İlk harfi harf i illet olan (yani; elif, vav veyahut da yâ olan) fiil veya kelime … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SADAKA-İ FITR — Ramazan bayramından evvel fıtra olarak verilen sadaka. Zengin (nisaba mâlik) her müslümanın (ihtiyar, genç, çocuk ve hattâ bunak da olsa) fakirlere vermeye mükellef olduğu sadakadır, vâcibdir. Nisaba mâlik olan bir müslüman, hem kendi nefsi için … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SOFESTAÎ — (Sevfestâi) Kâinatın yaratıcısını, Cenab ı Hakkı kabul etmemek için herşeyi inkâr eden. Müsbet veya menfi hiç bir hükme varmayan, daima şüphe içinde kalmayı esas alan felsefi bir doktrinin (Septisizm) mensubu. Septik. Alemde hakikat namına hiç… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük